! Blogu olmayanlar ! ANONİM kısmını işaretleyip yorumunuzu yazabilirsiniz.

12 Haziran 2014 Perşembe

kelam mı..kalem mi...

ya kelam edip açığa vurmak ya kaleme sarılıp sükuta dalmak...ben ikincisini daha çok seviyorum ve tercih ediyorum..sanki düşünmek ilmek ilmek yeniden örmek gibi geliyor bedenimi-ruhumu..sanki içimizi titreten bir ezan sesi ve ruhu tedirgin eden bir sala sesi gibi...kah huzur ile kah vicdan azabı ile yeniden yeniden doğuyorum her bir güne..ve geride bıraktıklarımın muhasebesini yapamadan bir sonra ki gün gelip çatıyor.. ben bir kez daha topluyorum gücümü ve"devam" diyorum.."mücadeleye devam"...
beni daha yoğun düşüncelere sevk eden notlarımdan bir kaçı..

*"Kişi Rabbin isteklerini tam bilmiyorsa, edeb-i şeriatten uzaktır.
 bildiklerini öğrenmek konusunda gayret göstermiyorsa, edeb-i hizmetten uzaktır.
kişi sebeplere takılıp her şeyi Rabbinden görmüyorsa da edep-i Hak' tan uzaktır."
* edep, esma-ı İlahinin her şeyde yansımasını algılamaktadır.
 insanın edebi, esmayı yansıttığı kadardır.
bu da sünnetle olur. sünnet esmaların insanda yansıma sırrıdır.
 kişinin edebi, sünnete uyduğu kadardır.
insan sünnete uymadığı kadar da edepsizdir...
*****
BERATIMIZI SAĞ ELİMİZDEN ALIP, HUZUR DOLU BİR YIL GEÇİRMEMİZ DUASIYLA HAYIRLI KANDİLLER..





2 yorum:

  1. o tablonun aynısını babama 3 -4 sene önce arkadaşı hediye etmişti gel görkü aniden hep beraber birzamanlar sobalı olan evimizde otururken sen aniden düş kırılır çerçevesi paramparça ol ama nasıl korktun nasıl üzüldüm anlatamam en sevdiğim en güzeliydi evimizin hala öyle duruyor sakılıyorum kağıdını

    YanıtlaSil
  2. bende beklerim bloguma zehra abla

    YanıtlaSil

Blogu olmayanlar..!
ANONİM kısmını işaretleyip yorumunuzu yazabilirsiniz